11 Eylül 2008 Perşembe

küçük öykü - onbir


bu şarkı çalarken sen sanılanınn aksine bir kış ya da sonbahar yaşamıyorsun. temmuzun ortasındayız. küçük tahtadan bir iskelenin kenarına oturmuşsun.









alnında küçük ter damlacıkları var. hafif bunaltıcı bir hava... üzerinde ince şile bezi bir elbise var. çiçekli... ayakların suyun içinde...




güneş yakmasına rağmen ince, çok ince bir esintiyle birlikte yağmur yağmaya başlıyor. ama usul usul... iskelenin tahtasına vuruyor damlacıklar. tıpır tıpır.




elinde boğazından tuttuğun soğuk bir şişe bira var. suyun içinde salak salak gezinen balıklara bakıyorsun. aklının bir kenarında ben varım. beni düşünüyorsun. akşama orada olacağım, o esnada yoldayım.
bu şarkı çalarken sanılanın aksine bir kış ya da sonbahar yaşamıyorsun.

Hiç yorum yok: